4 Haziran 2011 Cumartesi

PERSEPOLİS

İran’a gelmeyi istememin nedenlerinden biri Persepolis. Belki de en önemlisi. Hiç ulaşılamayacak kadar uzak, hayallerde kalacak bir yerdi benim içim Persepolis. Hatta, acaba büyü bozulacak mı? Büyük bir hayalkırıklığı olacak mı Persepolis? diye kendime biraz dert bile ettim Persepolis gezisini. Ne de olsa hayallerimizdeki imgeler, heyecanlar, ideler bazen gerçeklerden daha gerçek, daha sevilesi, daha biricik değil mi? Lafı uzatmadan hemen söyliyim: Persepolis bir düşkırıklığı olmadı benim için, hayallerimde canlandırdığım heyecanı, istediğim coşkuyu burada yaşama fırsatı buldum.

Persepolis nedir? Persepolis bir fikir, bir ide, bir düş. Hırslı mı hırslı, güçlü mü güçlü, korkunç mu korkunç, acımasız mı acımasız, dünyadan toz olup gitmeyi kendine yediremeyen, ölümün korkunç gerçekliği karşısında boyun eğmeye direnmiş, megaloman ama sırf bu pek insanca hırsları nedeniyle sempati duyulası Pers imparatorlarının boşluğun ortasında yarattığı mekan Persepolis. Persepolis, makus talihe bakın ki, ta Makedonya’dan kalkıp dünyayı feth etmeye girişen başka bir hırslı yöneticinin, Büyük İskender’in, orduları tarafından yakılıp yıkılmış bir antik kent. Yüzyıllarca kumların altında gömülü kalmış, Pers imparatorlarının isteğinin aksine unutulup gitmiş bir başkent. İşin belki de en ironik hatta üzücü yanı, Persepolis ismi bile buraya Yunanlılar tarafından verilmiş, gerçek adı Pars bu kentin. İranlılar ise Taht-ı Cemşid diyorlar.

Şimdi Persepolis İran’ın gözbebeği, İranlıların ‘vay be ecdadımız neler başarmış!’ dediği, özgüven hissettiği, gurur duyduğu, İslam öncesinde bu topraklarda işte bunlar oluyormuş dediği bir şaheser. İslam Devrimi sırasında mollaların yıkmak istediği Persepolis’i çevre halkın etten duvar örerek koruduğunu da unutmadan ekleyelim.

İlk dünya imparatorluğunu kuran Persler, kendilerine yakışacak bir başkent inşa etmişler. Buradaki binaları tek tek anlatmaya gerek yok. Görkemli kapı kabartmaları, upuzun ipince sütunlar, grifon yada boğa motifli sütun başlıkları, yüz sütunlu salonları, kocaman apadanası ve binalara girişi sağlayan mükemmel işçiliğe sahip kabartmalı merdivenleri, merdivenleri, merdivenleri..

Persepolis’ten aklımda kalan ve umarım hiç çıkmayacak görüntü Kserkses’in Tüm Ülkeler Merdiveni. Burada yetmiş milletten insan kendine özgü kıyafetleriyle ve kendi yörelerine has hediyelerle kralın huzuruna çıkarken temsil edilmiş. Pers imparatorlarının feth ettiği 23 ülkeden temsilciler krala hediyelerini sunuyorlar. Kimler yok ki? İyonyalılardan, Kapadokyalılara, Etiyopyalılardan Suriyelilere, İskitlerden Hintlilere kadar eski dünyanın dört köşesinden buraya gelen elçiler Pers imparatoruna en seçkin, en pahalı hediyelerini getiriyorlar. Her delegasyon lideri bir Persli asker tarafından elinden usulca tutulmuş Apadana’ya, kralın huzuruna çıkarılıyor.

Bu merdivenlerdeki detaylar insanın aklını başından alıyor. Her halkın görünüşü, kıyafetleri, ayakkabıları, aksesuarları, getirdikleri hediyeler en ince ayrıntısına kadar işlenmiş. Etiyopyalıların kıvırcık kısa saçları, yuvarlak yüz hatları, hediye olarak getirdikleri okapi, İskitlerin sivri uçlu kukuletaları, ellerindeki aslan başlı altın bilezikler, Baktrialıların hediye olarak sunduğu Baktria devesi hepsi hepsi o kadar ayrıntılı işlenmiş ki her an yeni bir detay keşfediyor ve daha da coşuyorsunuz. Belki de dünyanın ilk karşılaştırmalı sosyoloji çalışması ile karşı karşıyayız. MÖ 500 civarlarında eski dünya halklarının materyal kültürü ile ilgili eşsiz benzersiz bir kaynak bu kabartmalar. Kserkses’in hayalgücü, sanatçılarının –yada ilk sosyologların- gözlem yeteneği ve sanatsal becerisi buram buram emperyalizm kokan bu yapıda sonsuza kadar yaşayacak. Önünde saatlerce durulacak bir sanat eseri.   


Antik kente giriş kapılarından birindeki lamassu. Kserkses Dönemi'ne ait

Apadana

Grifonlu sütun başlıklarından bir örnek.

Kenti ve kralı koruyan Elamlı asker.

ünlü kabartmalardan biri merdivenlerdeki..

Hediyeler getiren her delegasyonun elinden tutan bir Persli asker var. Bu detay çok hoş.

Hediye olarak deve sunan Baktrialılar..

Altın bilezikler sunan İskitler..

Merdivenin genel görünümü..

Benim hemşeriler bal ve kumaş getirmişler, İyonyalılar..

Etiyopya delegasyonundan bir detay..

Krala gölgelik yapan hizmetçiler.

Kserkses Dönemi apadanasına girişlerden biri.

Persepolis'in genel görünümü..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...