3 Haziran 2011 Cuma

Başörtüsü ile Mücadelem

İran’da kadın olarak gezmek için bir adet başörtüsüne ve bir de poponuzu kapatacak bir tuniğe ihtiyacınız var. Saçlarınızın gözükmesi çok büyük mesele değil, İran’daki kadınların çoğunun başı yarısına kadar açık, özellikle Tahran gençliğinin. Ama başörtüsü yine de kafanızı ve boynunuzu kapamalı.

Biz İran’da içimize tişört giyip üzerine ince kumaştan tüniğimizi geçirdik. Aslında ilk başlarda çok rahatsızlık vermese de, benim başörtüm sürekli düşüp durduğu için dakikada bir elim başıma gidip kontrol etmeye başladım. Kafamı çok fazla sıkmak istemediğim için hafif bir rüzgarda hemen düşüyordu başörtüm. Boynumu saran bölüm ise beni bazen aşırı bunalttı. Bazı anlarda durup kafamdaki örtüyü fırlatmak içimden geldi. Bazen fotoğraf makinasının askısı şalıma dolandığı için boğulma tehlikesi geçirdim. Bazen sırt çantamın fermuarı şalıma takıldı, bazen tuvalette şalım yanlışlıkla açılıp yere değdi… Sonuç olarak, pek de huzurlu bir şey değil. Özellikle sıcak günlerde nefret ettim başörtüsünün boynumu sarmasından. Bazen de başörtüsünün üzerine şapkamı taktım, çünkü başörtüsü tek başına güneşten korumaya yetmiyordu. O zaman da uzaylı gibi gözüküyordum muhtemelen.  

Bir de bazı camilerde çarşaf giymek zorunda kaldık ki bu tam bir felaketti. Şiraz’daki Mescid-i Vekil Camisine girebilmek için çarşaf giymek şarttı mesela. Diğer kadınlar bir şekilde beceriyordu çarşafla normal hareket etmeyi, ama bizim elimize belimize dolandı, ne doğru düzgün fotoğraf çekebildik, ne de gördüğümüzden bir şey anladık. Bir taraftan çarşaf düşmesin diye tutarken, bir taraftan ayakkabımızı giymeye çalışmak, çantamıza, fotoğraf makinamıza hakim olmak bizim yeteneklerimizin çok çok üzerinde bir beceri gerektiyordu heralde. Üstüne üstlük iyice piştik. Camii güzeldi de, ne gerek var zavallı turiste bu eziyeti etmeye?! 

Sonuç olarak, ne yalan söyliyim, başörtüsü takmak zorunda olmayacağım günleri iple çeker oldum!
Şuş'ta cami avlusunda

Hayır! Cadılar Bayramı değil Şiraz'ın eski camiisine girmeye çalışıyoruz..

Özgürlüğü yaşadığımız yerlerden biri. Elimdeki Şiraz şarabını şerefinize kaldırıyorum!

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...