3 Haziran 2011 Cuma

Hamadan

Azarbaycan’dan ayrılıp daha güneye devam edince Hamadan Bölgesi’ne ulaşılıyor. Burası kuzeybatı İran’ın aksine düzlük bir coğrafi yapıya sahip. Tabii ki uzaklarda karlı Zagros Dağları’nı görüyorsunuz ama bölgenin kendisi düz bir plato. İran’ın en yüksek ve en serin kentlerinden biri de Hamadan. Hamadan’da bir gece konakladık, otelimiz pek bir berbattı, ama yeri çok merkeziydi. Sabahtan kalkıp Hamadan’ın en önemli tarihi alanını gezdik. Hamadan, zamanında Elam Krallığı’nın başkentiydi, yani Yunanlılar’ın Ekbatana dediği, Perslerin ise Hegmataneh dediği büyük kent işte buradaydı. Şu anda antik kentin çoğu modern kentin altında kalmış durumda. Kazılan açmalarda çok iyi korunmuş olarak pişmiş tuğladan anıtsal duvarlar, saraylar bulunmuş durumda. Maalesef bugünkü Ekbatana çok etkileyici değil.

Buradaki müzede Akhamenid Dönemi’nden kalma bir temel yazıtı üzerindeki taşta amonit fosili vardı!


Sabahları güne neşeyle (!!!!) başlamamızı sağlayan harika İran kahvaltılarından bir örnek

Bu taş üzerinde hem bir fosil hem de Akamenid yazıtı var. Ne ilginç değil mi?

Ekbatana'nın bugünkü görünümü

Ganjname: Daryus ve Kserkses'in yazıtları var burada..

Hamadan'da bir dükkan..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...