12 Nisan 2011 Salı

Tanrının UnuttuğuYerde Bir PPNB Yerleşmesi: Ba'ja

Ba'ja, Küçük Petra yakınlarında bir Geç Çanak Çömleksiz Neolitik B yerleşmesi (Geç PPNB). Buranın adını bir kaç kere duymuştum ama esasen ne yerleşmenin konumu ne de buluntular hakkında pek bir fikrim yoktu. Petra'ya gelmeden önce çevrede önemli projelere imza atmış Berlin FU'den Hans Georg K. Gebel'e bir email atıp çevredeki yerleşmeleri sorduğumuzda bize şu cevabı verdi:

'Ba'ja'ya ulaşmak zor ama oraya yapacağınız seyahati hiç bir zaman unutmayacaksınız, hem doğa harika hem de biraz maceralı bir tırmanış olacak!'

Bu cevaptan sonra heyecanlanmadık değil, yine de bizi tam olarak nelerin beklediği konusunda en ufak bir fikrimiz yoktu. Zor tırmanışları Petra çevresinde de yaşamış ve çok yorulmuştuk. Ama kaçış yok, Ba'ja'ya gidilecek. Bunun için önce Little Petra'da yerleşmenin yerini bilen insanları bulmamız gerekiyor. Sağolsun Prof. Gebel bize gerekli isimleri verdi, biz de sonuçta Talal isimli yıllarca kazıda çalışmış, sonra da arkeoloji okumuş ve şimdi Petra'da 'Special Events' sorumlusu bir Bedouin arkeolog ile Ba'ja'ya gitmek için hazırlıklara başladık. Ne hazırlığı mı? Önce kazıevinden 2 adet merdiven almamız gerekti, demek ki merdiven gerektiren bir tırmanış olacaktı!


Kazıevinden aldığımız merdivenlerden birindeki yazı, bu Berlin FU ekibinin genel proje ismi. Bu vesileyle şu siteyi de ziyaret etmenizi öneririm: http://www.exoriente.org/


Petra ve çevresi Pick Up cenneti. Burada pick up sahibi olmayan tek bir aile yok. Biz de kendi arabamızı bir kenara koyup Talal'ın pick up'ı ile yola çıktık. Burada Talal ve Mahmut arabaya merdivenleri yüklüyor..

İşte sonunda dar bir kanyona geliyoruz. İşte bu dar kanyonda bazı yerleri merdivensiz aşmak, dağcı falan değilseniz, imkansız. Merdivenlerden birinin işimize yaradığı noktalardan biri burası.. 

Merdivenlerden birini Katharina ve ben, diğerine Talal taşıdı. bu kanyonda merdiven taşımak oldukça ilginç oldu, sonraki 3 gün boyunca ikimizin de kolları ağrıdı :)


Bu dar mı dar, tırmanması zor mu zor kanyonun sonunda bir anda dünya açılıveriyor. Görece geniş bir düzlük insanın karşısına çıkıyor. Buraya Bediounler işte tam da bu nedenle Ba'ja adını vermişler: Kanyonun sonunda ortaya çıkan vadi anlamında! Bu resimde açmaları rahatlıkla görebilirsiniz!

Ba'ja'da sadece Geç PPNB tabakaları var. Evler birbirine bitişik şekilde hücre planlı inşa edilmiş. Ba'ja'nın önemli bir özelliği buradaki evlerin iki katlı olması. Merdivenler, duvarları ikinci kat için destekleyen payeleri görmek mümkün. İkinci katın inşa edilmesi bu dönem için ilginç bir gelişme tabii ki. Gebel bunu 'Domestication of Vertical Space' olarak tanımlıyor, Gebel'e göre, buradaki yer sıkıntısı insanların ikinci katı çıkmalarına zorlamış. Bu fenomen üzerine yazdığı makaleye şu adresten ulaşabilirsiniz: http://www.exoriente.org/docs/00027.pdf
Ürdün çakmaktaşı cenneti. Her yerde ama abartısız her yerde yerler çakmaktaşı dolu. Ba'ja yakınlarında, vadinin diğer tarafında, çakmaktaşı yatakları varmış. Ba'ja'da yüzeyde gözümüze çarpan bazı aletlerden seçmeler. Yüzeyde bulamadık ama Ba'ja'da üretildiği düşünülen taş bilezikler Beidha'dan öğütme taşı karşılığında değiş-tokuş yapılıyormuş..
Ba'ja'da yüksekliği 4.5 metreye varan taş duvarlar..
Aşağıya iniş de çok kolay olmadı, ama sonuçta bileğimizi falan burkmadan bu geziyi tamamladık. aşağıya indiğimizde yağmur bulutları belirdi gökyüzünde, Talal dedi ki, 'Eğer bu bulutları görseydim sizi buraya getirmezdim, çünkü yağmur yağarsa burada kısılıp kalırdık!'.

Bu arada aşağı inip çıkması zor olduğu için kazı ekibi geceleri Ba'ja'da kamp kuruyormuş. Ne su, ne elektrik, ne de rahat bir yatak! Buraya geldikten sonra arkeoloji yapmaktan vazgeçenler oluyormuş :) Tıpkı Gebel'in dediği gibi, Ba'ja yolculuğunu asla ama asla unutmayacağız.

2 yorum:

gezgin395 dedi ki...

okurken kimse çocuğuna arkeolojiyi önermez diye içimden geçirdim. yazının sonunda sen de buna değinmişsin. merdivenleri görünce içim cızzz etti. ama de ki sen gitmez miydin, giderdimmmm valla! ikinizi tebrik ediyorum. cesaretiniz, merakınız ve gezinin hakkını verdiğiniz için. ağrılar geçer, anılar kalır nasılsa.

orbis terrarum dedi ki...

aynen öyle! ağrılar geçti bile, güzel anılar kaldı aklımızda, düşündükçe gülümsüyoruz..bir daha ne zaman buraya yolumuz düşer ki? diye düşündükçe her yeri görmek istiyoruz, sonra akşama pestilimiz çıkıyor..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...