Maalesef Salt'da sadece iki saat kalabildik ama daha uzun kalıp buradaki atmosferi daha çok içime çekmek isterdim. Kentteki Osmanlı Dönemi yapıları Japon Geliştirme Fonu'nun sağladığı milyon dolarlık bir koruma programı ile koruma altına alınmış ve en büyük bina olan bir tüccar villası müzeye çevrilmiş. Ürdün'e gelecek biri varsa mutlaka bu kenti ziyaret etmeli ve kesinlikle buradan benim kaldığımdan daha uzun kalmalı.
İşte Salt'tan manzaralar:
Hamam Sokağı'na giriş, burası pazar yeri, önde saat kulesi.. |
Pazaryeri bana Kemeraltı'nı anımsattı..Binbir çeşit şeyin satıldığı küçük küçük dükkanlar.. |
Pazarda çeşitli otlar satan teyze.. |
Hamam Sokağı'nın genel görünümü ve cami minaresi.. |
19. yy evlerinden birinin giriş kapısındaki sütun başlıkları. Çok zarif değil mi? |
Buradaki arkadaşlar bana Salt'ta üretilen tütünü ve nasıl içildiğini anlatıyorlar. Hatta bana özel Ottoman kağıdını kullanarak nasıl sigara sarılacağını da bizzat gösterdi. |
Pazarda çeşitli hububat.. |
Burası Japonların finanse edip bir kent müzesine çevirdiği gösterişli tüccar saray yavrusu. Kral Abdullah I (Ürdün'ün ilk kralı) bile Salt'a geldiğinde burada kalmış. |
Müzenin içindeki fotoğraflardan birinde Osmanlı kaymakamı ve Salt'ın önemli çeşitli erkanı görülüyor.. |
Müzede Atatürk ile Kral Abdullah'ın muhabbet ederken çekilmiş fotoğrafı da görülebilir.. |
Evin odalarından birinden kent manzarası.. |
Kentin sokaklarından birinden müzenin görünümü.. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder