4 Temmuz 2011 Pazartesi

Minos Saraylarından Mallia

Knossos çok ünlü ve çok önemli ama Mallia daha otantik ve gerçekçi, ayrıca daha az turistik olduğundan, insan sarayın konumlandığı doğal çevreyi hem daha iyi anlıyor, hem de sarayın odalarında rahat rahat gezinebiliyor. Bu nedenlerden dolayı, Mallia beni Knossos'tan daha çok etkiledi. Knossos bir lunapark gibiydi, Mallia'da sanki ilk defa Minos seçkinlerinin hayatına bir pencere açabildim.

Hemen hemen bütün Minos saraylarında olduğu gibi, Mallia'da da merkezi bir avlu ve onu çevreleyen kutsal alanlar, odalar ve depolama alanları var. Mallia sarayının içinde tüm bu odalara tek tek girip çıkmak ve çok iyi durumda korunmuş olan planı kafada canlandırmak mümkün. Mallia, Fransız arkeologlar tarafından halen kazılmaya devam ediliyor. Bugün gezilen alanlar sarayın MÖ 1700 civarlarından kalma hali.

Sarayın bir yeniden kurma denemesi

Saraya girişteki büyüüüüük silolar..

Sarayın ana avlusuna giriş..

Saray içindeki odalardan genel görünüm, payeli alanlar bir çok yerde var..

Payelerden birinin üzerindeki çift balta motifi, Minos saraylarında sıklıkla karşımıza çıkan törensel bir sembol..

Sarayın kutsal alanlarından birine açılan merdivenler..

Depolama alanlarından birinde yerinde korunan pithos.

Minos saraylarının tipik bir öğesi: Sütun altlıkları..

Sütunlu alanlardan biri..

Payeli bir geniş oda..

Sarayın Doğu magazinleri..

Törensel bir anlamı olduğu düşünülen Kernos Taşı.

1 yorum:

Katharina dedi ki...

Toll, Du hast es geschafft! Wir standen dort ja leider vor verschlossenen Türen - und dabei hätte ich den Kernos - und den restlichen Palast - doch so gerne gesehen!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...