3 Mart 2011 Perşembe

Bu Sefer Atina'da 1 Gün

Atina'daki tek günümde Alman Arkeoloji Enstitüsü'nün misafir odalarından birinde kalıp yeni Akropolis Müzesi'ni gezdim ve -olmazsa olmaz- Akropolis'e çıktım. Hava çok yağmurlu olduğu için fazla gezemedim, Plaka'ya falan gidecek vaktim olmadi ama onları artık Mart sonunda yaparım.

Malesef Atina DAI bilgisayari resim yüklememe izin vermedi, o yüzden Atina resimlerini şimdi Olympia kazı evinden yükleyeceğim.

Atina'daki bir gösteriden geriye kalanlar. Hem Türkçe ve hem Yunanca! İşte sosyalistlerin dayanışması böyle olur.

Atina'daki Yeni Akropolis Müzesi'nin inşası sadece ama sadece 129 milyon eurocuk. Antik Yunan'ı önce Avrupalılar keşfetti, şimdi de Yunanlılar yeniden keşfediyorlar ve kendilerine hayali kimlikler ve hayali geçmişler yaratıyorlar. Müzedeki anlatımlar ve izlediğim filmde ama şovenlik hemen hemen hiç yoktu.

Akropolis Müzesi'nin girişi. Malesef benim için hayal kırıklığı oldu çünkü Syracuse'daki müzede bile çok daha fazla buluntu sergileniyordu. Bu müzenin en güzel bölümü 3. kattdaki Parthenon frizleri ve aynı anda insanın Parthenon'un kendisine bakabiliyor olması. Ne yazık ki frizlerin çoğu Londra'daki British Museum'da ve o yüzden buradaki parçalar çok da etkileyici değil. İnsan ama gerçekten bu frizlerin artık evine dönmesi gerektiğini düşünmeden edemiyor.

Atina akropolisine girişi sağlayan propyleion yapısı..

Şirin mi şirin, zarif mi zarif Erechteion ve karyatidleri

Erechteion'un zarif karyatidleri

Görkemli ama sürekli 'inşaat' halindeki Parthenon

Atina'da Bir Sokak. Portakallar  o kadar çok ki artık yerlere dökülmüşler..Birisinin toplaması gerek bunları..

Lokantada musakkadan sonra ikram edilen irmik helvası..

Dai'deki odam. Çok rahattı, bir güzel dağıttım şekilde görüldüğü gibi..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...